İki nokta arasında sürekli bir potansiyel meydana getirmek üzere
bir takım enerjileri elektrik enerjisine çeviren sistemlerdir. Örneğin jeneratörler ve dinamolar mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çevirirken, akümülatörler ve piller kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine çevirirler.Ayrıca jeneratörler alternatif akım üreteciyken,piller dinamolar
ve akümülatörler doğru akım üreteçleridir. Ya da başka bir değişle üreteçler EMK kaynağıdır. (ELEKTROMOTOR KUVVETİ:Daha
önce pil, akü ve üreteçlerin içinde kullanılmaya hazır bir enerji olduğunu
belirtmiştik. İçerisinde mekanik, kimyasal veya başka çeşit enerjiyi elektrik
enerjisine dönüştüren düzeneklere elektromotor kaynakları (emk) denir.Örneğin
pil ve akümülatörler kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürürler.
Üretecin, bir q yükünü devrede dolaştırmak için harcadığı enerji, o üretecin
elektromotor kuvveti (emk) olarak tanımlanır. ε ile gösterilir. Her üretecin
bir iç direnci vardır. Bu iç direnç ihmal edilmemiş ise devreye seri bağlı
direnç gibi hesaba dahil edilir.)
Şimdi üreteçleri inceleyelim.
1-) ALTERNATİF AKIM ÜRETEÇLERİ:
JENERATÖRLER: Işık yapmak için kullandığımız projektörler şehir şebekesi veya
elektriğin olmadığı veya sorunlu olduğu yerlerde jeneratörle beslenirler.
Herhangi bir güç yardımıyla mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren
elektrik elemanlarıdır. üretiliş özelliklerine göre diesel veya benzinle
çalışan motorlar yardımıyla döndürülür. Güçleri yükseldikçe ağırlaşır, hacimleri
büyür ve taşınamadıkları zaman bir kamyon üzerine monte edilirler. Gürültülü
çalıştıkları için sesli çekimlerde kullanılmaları zor olsa da her film setinde
mutlaka jeneratör bulunmalıdır.
2-)DOĞRU AKIM ÜRETEÇLERİ:
AKÜMÜLATÖRLER: Akümülatörlerin prensibi de, kutuplaşan volta pilinin hemen
hemen aynısıdır. Çünkü akümülatör kutupları da belli bir süre sonra kutuplaşır
ve elektrik akımı vermez. Akümülatöre, kutuplaşması uzun süren piller de denir.
Akümülatörler içlerinde bulunan elektrolit ve elektrotlar açısından
kutuplaşması çok uzun süren maddelerden seçilirler. Akümülatörlerin kutupları
belli bir süre sonra kutuplaşır. Buna akümülatör boşaldı denir. Bunun
giderilmesine de akümülatörün doldurulması denir. Akümülatörler, DC güç kaynağından
aldığı enerjiyi kimyasal enerji halinde depo ederek gerektiğinde tekrar Dc
enerjiye dönüştürüp alıcıları besleyen bir enerji kaynağıdır. Büyük yerlerde
elektrik üreten büyük araçlardır. Jeneratörler bazen elektrikler kesildiğinde
devreye giren büyük piller şeklinde de olabilir.
DİNAMOLAR: Mekanik enerjiyi, elektrik enerjisi çeviren makine. Esası,
yumuşak, bir mir üzerine sarılmış bir bobin ve kuvvetli bir mıknatıstan
ibarettir. Hareket edici olan bobin, durucu olan mıknatısın kutupları arasında
dönmekle, kuvvetli bir manyetik alan meydana getirir. Bu manyetik alanın
yarattığı akım, elektrik akımıdır. Dinamolar, çeşitli mekanik enerjileri,
özellikle hareket halinde olan su kuvvetini, elektrik enerjisine çevirmek için
kullanılır. (Barajlarda, mekanik enerjiden elektrik enerjisi elde etmek gibi.)
PİLLER: Piller, en çok
kullanılan doğru akım kaynaklarıdır. Bütün pillerin yapısı temelde aynı olup
bir elektrolit içerisine batırılmış farklı iki elektrottan oluşur. Piller
kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürürler. Pilde oluşan yükseltgenme
ve indirgenme olayları sonucunda pilin (+) ve (-) kutupları arasında potansiyel
farkları oluşur. Elektron fazlalığı olan negatif kutupta düşük potansiyel,
elektron azlığı olan pozitif kutupta ise yüksek potansiyel oluşarak iki kutbun
birbirine iletken bir telle bağlanması halinde negatif kutuptan pozitif kutba
doğru elektronlar hareket eder. Bu işlem pilin iki kutbunun da potansiyeli eşit
olunca biter ve bu anda pil tükenmiş olur, yani daha fazla akım üretemez.
1.) YAPISINA GÖRE PILLER:
a)Volta Pili:
Alexsander
Volta‘nın 1800’de bulduğu Volta pilinde elektrolit olarak sülfat asidinin suda
eriğiyi kullanılır. Elektronlar ise, bir bakır bir de çinko çubuktur. Çinko
çubuk negatif, bakır çubuk ta pozitif kutbu oluşturmaktadır. Daha hiçbir elektrik
devresine bağlanmamış bir volta pilinin iki ucu arasındaki potansiyel farkı 1
volttur. Devreyi tamamladığımızda 1 voltluk gerilimin hızla düştüğünü
göreceksiniz. Çünkü çinko iyon salarak hızla erimeye başlamıştır. Bu iyonlar
SO4(sülfat)’la birleşerek ZnSO4 (çinko sülfat karışımı)’ü oluştururlar. Bu
arada hidrojen gazı da bakır çubuk etrafında kaçak hava kabarcıkları şeklinde
yükselmişlerdir. Akım devam ettikçe gerilim farkı azalır. Artık öyle bir an
gelir ki devreden akım geçmez. Eriyik içindeki hidrojen bakır çubuğu kaplar.
Elektrolit, artık bakır çubuğun çeperine dokunamaz hale gelmiştir.
Kutupların yeni hidrojenle kaplanan bakır çubuğun üzeri temizlenirse ve yeniden
eriyik içine batırılırsa, akım geçmeye devam eder. Bu iki türlü yapılır. Biri zımpara
kağıdı ile bakırın üzerindeki hidrojen tabakası kazınır. Diğeri ise bakır çubuk
ateşe tutularak hidrojen kaplı tabaka yakılır. En basit ve ilk elektrik pili
olan volta pili pratik olmadığından günümüzde kullanılmaz.
b) Daniel Pili:
Ortadan
gözenekli bir bölümle ikiye bölünmüş bir kap alalım. Bu kabın birinci bölümüne
ZnSO4’ün suda eritilmişini, diğerine de CuSO4’ün sudaki eriyiğini koyalım.
ZnSO4’ün bulunduğu yere bir çinko çubuk batıralım. Diğerine de bakır bir çubuk
batırılır. Daniel pilini yapmış oluruz. Aslında kimyasal tepkimeyi göz önüne
alarak, şöyle bir sonuca varabiliriz. Pozitif elektrik yüklü çinko iyonlarının,
bakır çubuğu kaplayıp, kutuplaşma meydana getirmesi gerekir. Oysa böyle bir
olay meydana gelmez. Pozitif yüklü çinko iyonları bakır
çubuğa doğru giderken, gözenekli kabı geçer geçmez çinko çubuğa doğru negatif
elektrik yüklü SO4 iyonlarıyla karşılaşırlar. Bu karşılaşma sonucu bir tepkime
oluşur. İkinci kapta bulunan Cu+SO4’deki pozitif elektrik yüklü iyonları ise pozitif
kutbu, yani bakır çubuğa doğru giderlerken ve orada birikirler. Burada biriken
bakır iyonları daha lsonra elektrik yüklerini sıfırlarlar. Diğer kaptaki
elektrik yükü SO4 iyonları ise negatif kutba, yani çinko çubuğa giderek çinkoyu
eritmeye başlar. Bu sırada elektron da verirler. Sonuçta bir kimyasal tepkime
olur.Buraya kadar olanları özetleyecek olursak, çinko çubuğun eridiğini ve
bakır çubuk üzerinde de bir bakır tabakası oluşturduğunu görürüz. Aynı cins
madde ile kaplandığından pozitif kutuplanma olmadığı görülür. Bu pillerin
gerilim farkı değişmez. Bu nedenle günümüzde hala kullanılmaktadır.
c) Leclanche Pili:
Bu
pilde elektrolit olarak nişadırın sudaki eriyiği kullanılmaktadır. Pozitif
kutup olarak kömür, negatif kutup olarak da çinko kullanılmalıdır. Leclanche
pilinin çalışma ilkesini tam olarak anlayabilmek için şöyle bir deney yapmakta
yarar vardır. Bir kabın içine su koyalım. Bu suyun içinde de nişadır eritelim.
Eriyiğin içine bir kömür, diğeri de çinko iki çubuk batıralım. Bu iki çubuğu
bir iletkenle birleştirelim. Pozitif yüklü NH4 kömür çubuk üzerini kaplar
ve kutuplaşmaya yol açar. Leclanche pilinde bu kutuplaşmayı önlemek
amacıyla mangandioksit kullanılır. Gözenekli bir küçük kap içine konan
mangandioksite çarptıkları zaman yanarlar. Öte yandan Klor iyonları da çinko
çubuğa, yani negatif kutba doğru giderler. Burada ZnCl2’ye dönüşür. Pilden akım
geçtiği süre içinde kömür çubuğu kaplayan mangandioksit eksilir. Bunun
sonucunda pilden akım geçmeye başlar. Leclanche pilleri sürekli elektrik akımı
elde edilmeyen yerlerde kullanılır. Çünkü mangandioksit bitmesi ve kömür
çubuğun kutuplaşması akımın kesilmesini ve kömür çubuğun kutuplaşmasını sağlar.
Fakat bir süre sonra kutuplaşma devam eder. Sürekli elektrik akımının elde
edilmesini gerektirmeyen yerler için ideal bir pildir.
d) Kuru Pil:
Silindir
şeklinde bir çinko kap alalım. İçine suda eritilmiş nişadırı jelatinle
karıştırarak, yoğun bir duruma getirip koyalım. Daha sonra içine
mangandioksitle kaplanmış bir kömür çubuk yerleştirelim. Devreyi
tamamladığımızda günümüzdeki kuru pil yapılmış olur. Çalışma ilkesi aynı
Leclanche pilinde olduğu gibidir. Sadece sıvı elektrolit yerine daha
koyulaştırılmış ve katı duruma getirilmiş elektrolit kullanılmıştır. Bu nedenle
taşınması açısından kolaylık sağlanmıştır.
2.)GÜNLÜK HAYATTAKİ KULLANIMLARINA GÖRE
PİLLER:
a) Şarj edilemeyen piller:
*Alkalin pil: Alkali pillerin anodunda yüksek-yüzey alanlı çinko tozu,
katodunda ise yüksek kaliteli mangan dioksit (MnO2) bulunmaktadır.
Elektroliti pelteleştirmek için bir selüloz türevi kullanılır. Elektrolit,
potasyum hidroksittir. Alkali piller, aktif katot maddesi olarak cıva oksit
(HgO) veya gümüş oksit (Ag2O) gibi maddeleri de kullanılır. Alkalin teknolojisi, yüksek enerji
çeken cihazlar için güç sağlar.Alkali pili kendi kendine yılda %2 oranında
deşarj olur. Alkali pilleri, yüksek oranda enerji tüketen cihazlarda (digital
kameralar gibi) verimli olarak kullanmak mümkün değildir. Düşük oranda enerji
tüketen aletlerde radyo ve saat gibi, çok verimli şekilde
kullanılır.Kullanılmayan alkali piller kuru ve soğuk yerde depolanmalı. Alkali
pil kullanılan cihaz 30 günden fazla çalıştırılmıyorsa pili cihazda tutup
deşarj olmasına neden olunmamalıdır.
*lityum
pil: Paket
hesap makineleri, saatler ve fotoğrafçılık cihazları, taşınabilir CD çalarlar,
duman alarm sistemlerinde kullanılır.
*Gümüş-oksit pil: Gümüş oksit piller çok az miktarda kullanılır. Bu piller düğme
şeklinde çeşitli boyutlarda üretilir. Alkali veya çinko-karbon düğme hücreli
pillerden daha fazla sabit voltaj üretirler. Gümüş oksit piller, cıva oksit
pillerle içten şarj edilebilirler. İşitme cihazlarında ve saatlerde
kullanılmaktadır. Cıva Oksit
pillere göre gümüş oksit piller genelde çok daha pahalıdır. Gümüş oksit piller
%1 oranında cıva içerir. Bu piller ayrıca gümüş de içerir. Gümüş oksit pillerde
gaz oluşumunu önlemek için cıva kullanılır. Gümüş oksit piller, diğer düğme
pillere çok benzediğinden diğerlerinden ayırmak oldukça zordur. Bu
pillerde cıva miktarı %0.025 fazla olmamalıdır. Gümüş oksit piller tehlikeli
atıklar sınıfına girmektedir. Kullanım
yerleri,hesap makineleri, kameralar, bilgisayarlar, saatler, işitme cihazları.
*Çinko-karbon pil: 1870-90’lı yıllarda ilk geliştirilen kuru pildir. Elektrolit,
sulu amonyum klorür veya çinko kloründür. Elektrolite inert bir metal oksit
ilave edilerek pelteleşmesi sağlanır. En çok kullanılan pillerden biridir.
Genelde “Heavy Duty”, “General Purpose”, “Extra Heavy Duty” isimler altında
satılır. Çinko karbon pillerin ömrü alkali pillerden daha kısadır ve daha az
güçlüdür. Çinko karbon pillerde sızıntı sıkça görülür. Anodun yapısından dolayı
çinko-karbon piller alkali pillerden daha az cıva içerir. Korrozyon kontrolü ve
hidrojen gazının serbest hale geçmesini önlemek için cıvaya ilaveten çinko
karbon pilleri, kurşun, kadmiyum, arsenik, krom, bakır, demir, mangan, nikel,
çinko ve kalay gibi metaller içerir. Çinko – karbon pillerde %0.01’in altında
cıva bulunmalı. Kullanılmayan alkali piller kuru ve soğuk yerde
depolanmalı. Çinko karbon pil kullanılan cihazlar 30 günden fazla
çalıştırılmıyorsa pili cihazda tutup deşarj olmasına neden olunmamalıdır.
Pilden sızan amonyum klorür göze temas ettiğinde ciddi sulanmaya neden
olur. Çinko klorür çok korrozif bir maddedir. Çinko karbon piller 54 oC üzerinde depolandığı
zaman hidrojen gazı kaçmasına neden olabilir.
Kullanım yerleri flaş
lambaları, radyolar, oyuncaklar,saatler, traş makineleri.
Diğerleri;
*Merküri pil
*ısıl pil
*çinko-klorid pil
b) Şarj edilebilen piller:
*Nikel-kadminyum pil: Adından da anlaşılacağı gibi nikel ve kadmiyum dan
yapılmış pillerdir. Bu piller hafızalı piller olarak ta
adlandırılır. Şarjlı halde 1.44 volt maksimum voltaja sahiptir. Boş halde
1.2 voltta tutulmalıdır. Bu pillerin verimli kullanılması için 1.1 volt pil
geriliminde mutlaka tekrar şarj edilmeleri gerekir. Bunun için özel düzenekler
mevcuttur. Bu pillerin güç eğrisi birden azalır ve kullanım süresi sonunda güç
birden düşer. Tüm pillerin üzerinde mevcut olan pilin akım gücünü gösteren
bir rakam mevcuttur bu mAmper / saat olarak ifade edilir. Bir pilin
üzerinde 800 mA /h yazıyorsa bu şu demektir: Bu pil 800 mA
akımı ancak bir saat akıtabilir. Eğer bu pilden devamlı olarak 100 mA akım
çekiyorsanız o zaman bu pil size 8 saat hizmet edecektir. Nikel -
Kadmiyum pillerin şarjında değişik teknikler kullanılır, bunlar pilin ömrünü
uzatmak için yapılan işlemlerdir. Pil yarı boşalmış halde iken şarj
edilmez, aksi halde pil hafızasında tuttuğu bu noktadan ileriye doğru
şarj olur bu da kapasitesini düşürür. Bu tip piller önce boşaltılır,
sonra şarj edilir. Tricle şarj tekniği denen bir teknik de gelişmiş şarj
cihazlarında mevcuttur. Bu teknikte düşük akım kullanılır. Discman, walkman, avuç içi
bilgisayarlar, elektronik oyunlar, telsiz telefonlar,
el fenerleri ve müzik aletlerinde kullanım için uygun pillerdir. Nikel kadmiyum
piller kablosuz cihazlarınızı yüksek enerji kuvveti ile destekler. Yaklaşık
1000 kere şarj edilebildikleri için uzun vadede ekonomi sağlarlar.
*Lityum iyon pil: Lityum
iyon (Li-Ion) pillerde, Lityum metali kullanılmaz. Çünkü Lityum metali çok
aktiftir. Lityum metali yerine Lityum bileşiği kullanılır. Lityum iyon pillerin
katodunda lityum kobalit, LiCoO2, anotta ise grafik karbon ve
elektrolizde lityum tuzu kullanılır. Lityum tuzu, susuz bir solventte çözülerek
elektrolit elde edilir. Lityum iyon pilleri Ni-Cad (Ni-Cd) veya Ni-MH (NiMH)
pillerden oldukça hafiftir. Li-Ion pilleri, aynı boyuttaki Ni-MH pillerin dört
katı güce sahiptir. Lityum pilleri, düşük enerji tüketimi gerektiren aletlerde
(duman alarmı gibi) kullanılması çok faydalıdır. Böylece uzun zaman (birkaç
yıl) kullanılabilir. Lityum piller özel olarak bertaraf edilmesi için yeterli
miktarda zararlı ve zehirli madde içermez.
Diğerleri;
* Lityum iyon polimer pil
*sodyum-sülfür pil
*Nikel-demir pil
*Nikel-çinko
pil
*sodyum-metal klorid pil
ÜRETEÇLERİN
BAĞLANMASI
1. Seri Bağlı Üreteçler: Seri bağlı üreteçlerin
her birinden eşit şiddette akımçekilir. Dolayısıyla üretecin tükenme süresinden
bir kazanç yoktur.Üreteçlerintoplam elektromotor kuvveti, her birinin
elektromotor kuvvetlerinin toplamınaeşittir. εT = ε1 + ε2 + ε3 dür. Üreteçler seri bağlı olduğundan
içdirençlerinin toplamı, rT =
r1 + r2 + r3 olur.
2. Ters Bağlı Üreteçler: Bir üretecin (–)
kutbunu diğer üretecin (–) kutbuna ya da (+) kutupların birbirine bağlanmasıyla
elde edilen bağlama şekline ters bağlama denir. Ters bağlamada emk lar
birbirini yok edici yönde etki yapar. Eğer ters bağlı iki üreteç özdeş ise
toplam emk sıfır olur. εT= |ε1 – ε2| dir. Büyük emk değeri
küçük emk değerinden çıkarılır.Üreteçler ters bağlı olsa da iç dirençler seri
bağlıdır. Dolayısıyla toplam iç direnç rT = r1+ r2olur.
Şekildeki gibi, ikiden fazla üreteç var ise, önce seri bağlı olanların emk ları
toplanır. Sonra diğer emk ile aradaki fark alınır. Örneğin, ε1 + ε2 > ε3 ise, toplam emk, εT = ε1 + ε2 – ε3 olur.
3. Paralel Bağlı Üreteçler: Bir üretecin (+)
kutbunu diğer üretecin (–) kutbuna bağlanmasıyla elde edilen bağlama şekline
seri bağlama denir. Üreteçlerin (+) kutbu bir noktada (–) kutbu da başka bir
noktada olacak şekilde birleştirilerek oluşturulan bağlamaya, paralel bağlama
denir.Paralel bağlı üreteçler özdeş seçilir. Özdeş olmaması durumunda devre
analizi için yeni kurallar gereklidir.
•
Paralel bağlı üreteçlerin devreye verdikleri akımlar eşit olur.
•
Toplam emk üreteçlerden birinin emk sına eşittir. εT = ε dir.
•
İç direnci önemsiz paralel bağlı üreteç sayısının artması devreden geçen
akım
şiddetini etkilemez. Fakat üreteç sayısı arttıkça her bir üreteçten
geçen
akım azalır ve üreteçlerin tükenme süreleri artar. ,
•
Paralel bağlamanın özelliği gereğince, toplam iç direnç rT=r/n den
bulunur.
0 yorum:
Yorum Gönder